Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | herhangi bir yerde | anywhere adv. | ||
Neither Members nor anyone else should smoke anywhere other than in the designated smoking areas. Ne Üyeler ne de bir başkası belirlenmiş sigara içme alanları dışında herhangi bir yerde sigara içmemelidir. More Sentences |
||||
General | herhangi bir yerde | wherever pron. | ||
They hold them in the forged passport section or wherever and they send them home. Onları sahte pasaport bölümünde ya da herhangi bir yerde tutuyorlar ve evlerine gönderiyorlar. More Sentences |
||||
General | herhangi bir yerde | owher [obsolete] adv. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | herhangi bir yerde | anyplace [us/canada] adv. | ||
Colloquial | herhangi bir yerde | anywheres [us] adv. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımının yasaklanması | cannibalization n. |
General | herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımının yasaklanması | cannibalisation n. |
General | herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak | cannibalize v. |
General | herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak | cannibalise v. |
General | (herhangi) bir yerde | anywhere adv. |